HAYATA DAİRMÜZİK

Ruhlara Dokunan Bir Ses: Florence + The Machine Ve Anılar

Selam millet! Bugün size kalbimin en özel köşelerinden birini paylaşmak istiyorum: Florence + The Machine. Bu grup, sadece müzik yapmakla kalmıyor, adeta ruhunuzu alıp bambaşka diyarlara götürüyor. Haydi gelin, benim bu muhteşem grupla tanışma hikayeme ve onların büyülü dünyasına bir göz atalım!

Her Şey Bir Dizide Başladı: Nikita ve Cosmic Love

Benim Florence + The Machine ile tanışmam lise yıllarıma dayanıyor. Hani o dizilerde, filmlerde bir şarkı çalar da “Bu ne ya?” diye internette deli gibi ararsınız ya, benim için de aynen öyle oldu. Nikita dizisinin bir bölümünde, Nikita ve Michael’ın aşk dolu sahnelerinden birinde arka planda yankılanan o şarkı… Vay be! Duyar duymaz içimde bir şeyler titreşti. Şarkının adı “Cosmic Love” idi ve o an, Florence Welch’in o eşsiz vokaliyle sonsuz bir bağ kurduğumu anladım. Sanki o şarkı, benim için yazılmıştı. O günden sonra kendimi bu grubun büyülü dünyasına kaptırdım.

Kalbimin Üç Marşı: Cosmic Love, Shake It Out ve Never Let Me Go

Florence + The Machine külliyatında çok fazla favorim var ama bana “En sevdiğin üç şarkı ne?” deseler, gözüm kapalı sayarım: Cosmic Love, tabii ki ilk göz ağrım olduğu için; Shake It Out ve Never Let Me Go. Her birinin bende ayrı bir yeri var.

Özellikle “Shake It Out” benim için çok anlamlı. Yakın bir arkadaşım toksik bir ilişkiden yeni çıkmıştı ve çok zor zamanlar geçiriyordu. Ona bu şarkıyı dinlettim. İlk başlarda sadece bir şarkıydı belki ama zamanla onun için bir marş haline geldi. Sürekli dinleyerek güç buldu, kendini toparladı. “Shake It Out”, adından da anlaşıldığı gibi, üzerinizdeki kötü enerjiyi, geçmişin yükünü silkeleyip atmanız için bir davet. Bu şarkının arkadaşıma böylesine iyi gelmesi, benim için de ayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Müziğin iyileştirici gücüne bir kez daha şahit oldum.

Ruhunun Derinliklerinden Gelen Bir Ses: Florence Welch

Grubun beyni ve o muazzam sesin sahibi, tabii ki Florence Welch. Onu sadece bir şarkıcı olarak tanımlamak haksızlık olur. O, adeta bir sanatçı, bir şair, bir ilham perisi. Sahnedeki duruşu, şarkı söylerkenki tutkusu, her notasında hissedilen o derinlik… Dinlerken tüylerim diken diken oluyor. Şarkı sözleri o kadar edebi ve içten ki, her bir cümlesinde kaybolup gidebiliyorsunuz.

Peki Florence Welch’in bu kadar eşsiz olmasında ne yatıyor? Belki de kökleri! Şaşırtıcı ama gerçek: Florence Welch, Türkiye’den Selda Bağcan’ı çok seviyor ve dinliyor! Bu bilgi beni ilk duyduğumda çok şaşırtmıştı ama sonra “Evet ya, kesinlikle var bir bağlantı” diye düşündüm. İki sanatçının da seslerinde, şarkılarında benzer bir ruhani derinlik, bir isyan, bir tutku barındırdığını fark ettim. Florence’ın müzik zevkinin bu denli geniş ve farklı kültürlerden beslenmesi, onun sanatsal vizyonunun ne kadar zengin olduğunun bir göstergesi bence.

Nasıl Doğdular ve Nasıl Parladılar?

Florence + The Machine’in hikayesi, aslında Florence Welch’in sanatsal arayışlarıyla başlıyor. 2007 yılında davulcu Christopher Lloyd Hayden ile tanışmasıyla temelleri atılan grup, Florence’ın o benzersiz vizyonunu hayata geçirecek bir platform buldu. Adlarındaki “Machine” kısmı ise, aslında Florence’ın lakabı olan “Florence Robot/aka Florence Machine”den geliyor ve onun müzikal kimliğini yansıtan bir metafor.

İlk albümleri “Lungs” (2009) ile bir anda müzik dünyasına bomba gibi düştüler. “Dog Days Are Over”, “Rabbit Heart (Raise It Up)” ve tabii ki “Cosmic Love” gibi hitlerle büyük beğeni topladılar. Bu albümle birlikte Florence’ın gotik, mistik ve aynı zamanda enerjik sahne duruşu ve vokali, onları diğer gruplardan ayırdı.

Sonraki albümleri “Ceremonials” (2011), “How Big, How Blue, How Beautiful” (2015), “High As Hope” (2018) ve son olarak “Dance Fever” (2022) ile başarılarını perçinlediler. Her albümde kendilerini yenilemeyi başardılar ama o mistik ve ruhani havayı hiç kaybetmediler. Grammy adaylıkları, dünya turneleri, büyük festivallerde headliner olmaları… Florence + The Machine, modern müziğin en etkileyici ve özgün gruplarından biri olmayı başardı.

Müzikleriyle insanlara umut veren, onları derin düşüncelere sevk eden, aynı zamanda dans ettiren bir grup Florence + The Machine. Eğer hala onların dünyasına adım atmadıysanız, inanın bana çok şey kaçırıyorsunuz. Bir kulak verin, ruhunuzu özgür bırakın ve Florence Welch’in o eşsiz sesinde kaybolun!

Peki sizin favori Florence + The Machine şarkılarınız hangileri? Yorumlarda buluşalım!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu